okyanusönümde ağır bir kapı
ardında okyanus var
ben zaten suda doğmuşum
kapıyı açmam gerek
işte o an biri geliyor,
tutuyor kulağımdan
gözü anahtar deliğinde
"bak" diyor sadece burdan
"bırak" diyorum o küçücük resmi
yetmez bize bu küçük esinti
nerde törpülendin böyle
"olmaz" diyor tutup ayak bileğimi
şimdi önümde ağır bir kapı
ardında okyanus var
bir de bileğimden biri çekiyor
benimse kapıyı açmam gerek
bak diyorum koca dünyaya
burdan derhal çıkmak gerek
bari çekme bileğimden
benim her şeyi görüp öğrenmem gerek
bir ileri bir geri
her adım bu kapının ardı demek
sonunda boğulmak olsa da
benim o sularda yüzmem gerek
anahtar deliğinden görünen
bu küçücük manzara
sana yetiyorsa yetsin
benim o sularda yüzmem gerek, yüzmem gerek-
şimdi önümde ağır bir kapı
ardında okyanus var
bir de bileğimden biri çekiyor
benimse kapıyı açmam gerek
bırak diyorum o küçücük resmi
yetmez bize bu küçük esinti
nerde törpülendin böyle
"olmaz" diyor tutup ayak bileğimi
bir ileri bir geri
her adım bu kapının ardı demek
sonunda boğulmak olsa da
benim o sularda yüzmem gerek
anahtar deliğinden görünen
bu küçük manzara
yetiyorsa yetsin
benim o sularda yüzmem gerrek, yüzmem gerek-
ben bir mülteciyim
ben bir mülteciyim
kendi yüreğimden başka
sığınacak yerim yok yurdum yok
ben bir mülteciyim
yüreğime sığındım
burda savaş çıksa bile
ölen yok
tüm hayallerin sonsuzluğa ve sona erebildiği yerdeyim
tüm niytetlerin bedenleri varmışçasına
görülebildiği bir yerdeyim
ben bir mülteciyim
yüreğimde yaşıyorum
esir değil kul hiç değil
kendimde yaşıyorum
ben bir mülteciyim
burda aslında sınır yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
artık enimin
herşey içimde filizlenip,
istersem büyüyor bakmazsam çürüyor
aşil topuğum aşktı
başka yüreklerde mutlu olmadım, yaşayamadım
oysa içimde ne ok var ne de atan
ne yön ne arka ön
ister yaşa ister sön
ben bir mülteciyim
yüreğimde yaşıyorum
esir değil kul hiç değil
kendimde yaşıyorum
ben bir mülteciyim
burda aslında sınır yok
kaznmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
ben bir mülteciyim
kendi yüreğimden başka
sığınacak yerim yok yurdum yok
tüm kitapların arasında kurutulup saklanan
anılarla dolu bir yerdeyim
tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmuş gibi
incitmeden özgür kalabildiği yerdeyim
ben bir mülteciyim
yüreğimde yaşıyorum
esir değil kul hiç değil k
endimde yaşıyorum
ben bir mülteciyim
burda aslında sınır yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
çakıl taşları
benim çakıl taşlarım var irili ufaklı
kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım
çakıl taşlarım var her yerden topladığım
boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım
benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil
oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli
benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı
taktığım zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç 'hiç' oldun mu, birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
düştün mü sen?
benim hiç boyanmamış dört duvarım var
çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim
benim hiç yıkılmamış duvarlarım var
dikkatle baktığımda ardını gördüğüm adeta
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
düştün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadığım
benim bir sevgilim var henüz tanışmadığım
benim umudum var benim umudum
benim umudum var benim umudum
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu?
bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
düştün mü sen?
can kırıklarıbu kalabalığın içinde
yapayalnız hissetmektense
dünyanın bir ucunda
tek başımayım
kir göstermeyen renkleriniz
sizin olsun korkmaktansa
bulanıklığın tam içinde
bir başımayım
benim belki de
gizli bir bildiğim var
elbette ağlarım benim
can kırıklarım var
senin gördüğün
yanağımdan süzülenler
asıl içimde
içinde yüzdüğüm bir deniz var
babam oğlum
Bu akşam sanki hiç ayrılmamışız gibi
Hissetmek istedim
En sevdiğin kot pantolonumla
En sevdiğin lacivert tişörtümü giydim
Güzel bir akşam yemeği hazırladım
Beraber aldığımız mumları yaktım
Şarap açtım bir sana bir bana
İki kadeh çıkardım
Sevgilim ve dostum babam oğlum
Arkadaşım aşkım herşeyimdin sen
Çok zaman geçti gitti ikimizden
Özür dilerim seni üzdüysem
Sadece dinle hiçbir şey düşünmeden
Şimdi bunlar geldi içimden
Bu akşam seni çok özledim
Bütün şarabı tek başıma içtim
Kırgınlığım bile geçti kalmadı
Şimdi bunlar geldi içimden
Bu akşam sanki hiç beni kırmamışsın gibi
Hissetmek istedim
En son tatilimizi düşündüm
Ayrılmadan yirmi gün önce
Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde
Yürüdük kilometrelerce
İz bıraktık kaldırımlarda
Otelde caddelerde
Sevgilim ve dostum babam oğlum
Arkadaşım aşkım herşeyimdin sen
Çok zaman geçti gitti ikimizden
Özür dilerim seni üzdüysem
Sadece dinle hiçbir şey düşünmeden
Şimdi bunlar geldi içimden
Bu akşam seni çok özledim
Bütün şarabı tek başıma içtim
Kırgınlığım bile geçti kalmadı
Şimdi bunlar geldi içimden
Bu akşam sanki hiç aldatmamışsın gibi
Hissetmek istedim
Uyurken bile özlerdik birbirimizi delicesine
Düşündüm durdum sordum anlamadım
Beraber yaptığımız şeyleri andım
Seni son kez özledim ve bu şarkıyı yazdım
perdeler
Bir Yanımda Dopdolu Yaşanmış Sayfalar
Bir yanımda üst üste okunmamış kitaplar
Dünüm Yarınım Hep Burda Küçücük Adamda
Susadım Yoruldum Ama Aklım Hayatta
Bir Yanda Yorgun Düşmüş Yaşlanmış İnsanlar
Bir Yanımda Ümitle Aşkla Uyananlar
Dünyanın Her Hali Burda Dağınık Odamda
Çok Düştüm Yaralandım Ama Sarıldım Hayata
Ardımda Büyük Büyük Kocaman Ağır Yükler
Heryerimden Çektiler Beni Beklettiler
Dinlendim Su İçtim Aktı Dudaklarımdan
Her Gün Güneş Doğar Yeter ki Açık Olsun Perdeler
Bir Yanımda Durmadan Çalışan Saatler
Bir Yanda Ağır Ağır Dipten Gelen Sesler
Düşündüm Buldum Sandığım Yüzyıllık Gerçekler
Hepsiyle Giyindim Durdum Bazen Büyük Geldiler
Bir Yanda Hiç Susmadan Konuşan Dudaklar
Bir Yanda Küsüp Susmuş Sessiz Akıllar
Dibe Vurduysak Ne Olmuş Elbet Çıkarız
Bir Gün Var Bir Gün Yokuz Kiralıkmış Hayatlar
Ardımda Büyük Büyük Kocaman Ağır Yükler
Heryerimden Çektiler Beni Beklettiler
Dinlendim Su İçtim Aktı Dudaklarımdan
Her Gün Güneş Doğar Yeter ki Açık Olsun Perdeler